on reflection - Turc Anglais Dictionnaire

on reflection

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "on reflection" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Phrases
on reflection expr. düşününce
We will check that and withdraw the amendment if, on reflection, we think we have gone too far.
Bunu kontrol edeceğiz ve eğer çok ileri gittiğimizi düşünürsek değişikliği geri çekeceğiz.

More Sentences

Sens de "on reflection" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Anglais Turc
General
cast reflection on somebody v. kınamak
cast reflection on somebody v. ayıplamak
cast reflection on somebody v. kusur bulmak
Phrases
on sober reflection expr. iyice düşünüldüğünde
on sober reflection expr. iyi düşünülürse
Idioms
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) bir şeyin vitrini
a sad, poor, etc. reflection on something n. (mecazi) kötü vitrin
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) bir şeyin vitrini
a poor reflection on something n. (mecazi) kötü vitrin
a (kind of) reflection on (someone or something) n. bir şeyin örneği/yansıması
a sad, poor, etc. reflection on something n. kötü örnek/yansıma
a (kind of) reflection on (someone or something) n. bir şeyin örneği/yansıması
a poor reflection on something n. kötü örnek/yansıma
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) gösteren
a sad, poor, etc. reflection on something n. (mecazi) kötü gösteren
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) gösteren şey
a poor reflection on something n. (mecazi) kötü gösteren şey
a (kind of) reflection on (someone or something) n. temsil eden şey
a poor reflection on something n. kötü temsil eden şey
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyi/birini) temsil eden
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyin/birinin) vitrinini oluşturan
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyin/birinin) ön yüzünü/görünen yüzünü oluşturan
a sad, poor, reflection on something n. bir şeyin üzücü/kötü bir yansıması
a sad, poor, reflection on something n. bir şeyin üzücü/kötü bir temsili
a sad, poor, reflection on something n. bir şeyin itibarını zedeleyen bir görüntü
on mature reflection adv. iyice değerlendirdikten sonra
on mature reflection adv. uzun uzadıya değerlendirdikten sonra
on mature reflection adv. dikkatle değerlendirdikten sonra
on mature reflection adv. iyice ölçüp biçtikten sonra